Görüş Bildir
Haberler
Türker Toker Yazio: Okul Önleri, Trafik Kuralları ve Yaşanan Kazalar

etiket Türker Toker Yazio: Okul Önleri, Trafik Kuralları ve Yaşanan Kazalar

Türker Toker
07.10.2021 - 17:47 Son Güncelleme: 11.10.2021 - 13:37

Türkiye’de kanun ve yönetmeliklere göre öğrenciler ilk, orta ve lise (LGS ile geçiş hariç) dönemlerinde evlerine en yakın okula kaydolurlar. Ailelerin bir şekilde dönem ortasında başka bir adrese taşınmaları, çocuklarının okullarını değiştirmek istememeleri sebebiyle de bazen çocuklar servis vb. imkanlarla okullara ulaşımlarını sağlarlar. Buraya kadar yazdıklarım işin ideal, kanuna uygun kısmı. Bir de herkesin bildiği ama kimsenin dile getirmediği bir gerçeklik var: Öğrencilerin servis ya da araçla okula taşınmaları.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Türkiye’de yaklaşık olarak 85 bin civarında okul servisi bulunmakta.

Türkiye’de yaklaşık olarak 85 bin civarında okul servisi bulunmakta.

Velilerin araçla çocuklarını okula taşıyor olduklarını göz önünde bulundurursak okulların önünde oluşan yoğun trafiği tahmin edebilirsiniz. Okullararası başarı farkları veliyi daha iyi eğitim arayışına ittiğinden dolayı mahallenin dışında yani çocuğun yürüme mesafesinin dışında bir okula gidiyor okul giriş-çıkış saatlerinde ciddi karmaşa yaratıyor.

Asıl sorun ise küçük prens ve prenseslerini neredeyse arabayla sınıfın içerisine kadar bırakacak görgüsüzlükte olan veliler. Sabah 10 dakika erken evden çıkıp çocuğunu yol kenarında indirmek yerine tüm trafik kurallarını hiçe sayarak çocuğu okula bırakma sevdasında olan veliler okul önlerinde gereksiz bir trafik karmaşası yaratıyorlar. Yaya geçidine park edenler, ikinci sıraya dörtlüleri yakıp araç terk edip gidenler, korna, bağırış, çağırış vb. bir sürü kuralı ihlal edip sosyal öğrenme kuramı çerçevesinde kendilerine benzer çocuklar yetiştiriyorlar. Amerika’da yaşarken çocuğu araçla okula bıraktığımda velilerin bir düzen içerisinde okul önüne yanaşıp sırayla çocuklarını bıraktıklarına şahit oldum. Her sabah okul önünde okul müdürü tarafından karşılanan çocuklar güvenli bir şekilde okula giriş yaparlardı. Sınıfa kadar çocuğunu bırakmaya çalışana da hiç şahit olmadım.

Türkiye’de şehirleşme maalesef öngörülere dayalı olarak yapılmamaktadır.

Türkiye’de şehirleşme maalesef öngörülere dayalı olarak yapılmamaktadır.

Örneğin şu anda Uşak Lisesi’nin etrafında hiç yerleşim yeri yok. Hain darbe girişimi sonrasında FETÖ’den el koyulan bir okula taşınan Uşak Lisesi Ankara-İzmir şehirlerarası karayolunun tam kenarında. Öncesinde özel okul olarak kurgulanan okulun tüm öğrencileri servisle okula geliş gidiş yaptıkları için herhangi bir sorun yaşanmamış. Ancak okul son 4-5 yıldır devlet okulu olarak hizmet vermektedir. Okulun önünde ne bir yaya geçidi, ne bir trafik ışığı ne de bir üst geçit bulunmaktadır. Oraya Uşak Lisesi’ni taşıyan irade nedense okul önünde bunlara ihtiyaç duyulabileceğini düşünmemiş. Bundan dolayı geçtiğimiz hafta 14 yaşında bir kız çocuğu karşıdan karşıya geçerken öldürüldü. Kaza demiyorum. Çünkü kazanın TDK sözlüğündeki karşılığı “istem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması” olarak geçiyor. Ortada umulmayan bir olay yok.

Önceden okullarda kulüpler vardı. Trafik kulübü okul önünde yaya geçitlerinde trafiğin akışını kontrol ederlerdi. Şimdi artık bu uygulama yapılmıyor. Okul müdürleri personel eksikliklerinden dolayı okul önündeki trafiğe müdahale etmiyorlar. Sonra bir çocuk ölüyor, üzülüyoruz, ağlıyoruz ve hayat kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Halbuki sorunun çözümü için sadece yönetici iradesi gerekli.

Halbuki sorunun çözümü için sadece yönetici iradesi gerekli.

Madem okullararası başarı farklarını kapatamıyoruz. Madem servisle okul taşımacılığı gibi bir sorunumuz var. Madem aileler çocuklarını araçla okula bırakıyorlar.

1- İl Trafik Komisyonu her okulun önünde giriş çıkışı kontrol edecek önlemler almalı. Okul polisi uygulaması trafik konusunda da hayata geçirilmeli.

2- Yaya geçitlerine parkların önleneceği şekilde dubalar dikilmeli.

3- Okul bölgesinde yapılan trafik ihlallerine 3-4 katına kadar daha fazla ceza verilmeli.

4- Öğretmenler ve okul müdürleri inisiyatif alarak veli ve öğrenci bilinçlendirmesini sağlamalı.

5- Bir yerde okul varsa oraya ulaşımın kolaylaştırılması için gereken ne varsa yapılmalı ki çocuklarımız ölmesinler.

Kısa vadede mahalle okulu kavramına geri dönmemiz mümkün değil. Bu sebeple toplumun bu dönüşüme katı kurallarla adapte edilmeleri gerekiyor. MEB’in işi ise bu ve benzeri durumların oluşmaması için okullararası başarı farklarını azaltacak önlemler almaktır. Bir okulun önünde bir çocuk önlenebilir bir trafik kazası nedeniyle ölüyorsa bunda hepimizin sorumluluğu vardır.

Instagram

Twitter

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
6
1
1
1
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın