onedio
Görüş Bildir

üniversite Haberleri

üniversite ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. üniversite ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Karar Yürürlüğe Girdi: GSS Prim Borcu Olanlar Yıl Sonuna Kadar Sağlık Hizmeti Alabilecek!
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla, GSS prim borcu olan vatandaşlar, 31 Aralık 2025 tarihine kadar devlet ve üniversite hastanelerinden sağlık hizmeti alabilecek. Değişiklik, kamu hizmetlerinden indirimli veya ücretsiz yararlanacakların belirlenmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararında yapıldı. Karar 1 Ocak'tan itibaren geçerli olmak üzere 17 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdi.Kaynak
Harvard Mezunları İşsiz Kaldı! Boğaziçi Üniversitesi Profesöründen “Acayip Bir Şeyler Oluyor” Yorumu Geldi
Dünyanın önde gelen üniversitelerinin mezunları arasında işsizlik baş gösterdi. Ekonomim’den Özder Şeyda Uyanık’ın haberine göre Harvard mezunu öğrencilerin yüzde 23’ü mezun olduktan sonra aylar boyunca işsiz kalıyor. Harvard mezunu öğrenciler bile iş hayatına dair bir güvencelerinin olmadığını düşünüyor. İşsizliğin nedenlerinden en önemlesi de dünyanın önde gelen dev şirketlerinin işe alımlarını azaltması oldu. Kaynak
Üniversitede Not Paylaşılmalı mı? Sosyal Medyanın Yeni Tartışma Konusu!
Üniversite, bütün eğitim kurumlarından farklı bir yer. Öncelikle her şey, öğrencinin soumluluğunda. Derslere gidip gitmemek, derslerde not alıp almamak, sınavlara girip girmemek... Hal böyle olunca çeşit çeşit öğrenci profilleri çıkıyor karşımıza. Sosyal medyada büyüyen tartışma da bundan kaynaklanıyor.Geçtiğimiz yıllarda sınıf arkadaşlarıyla ders notunu paylaşmayan bir öğrencinin notları, diğer arkadaşları tarafından kampüsün panolarında yayınlanmıştı. Peki bir üniversite öğrencisi notlarını paylaşmalı mı, paylaşmamalı mı?
Burak Akbay Kimdir? Sözcü ve SZC TV Sabihi Burak Akbay Hakkında Neden Yakalama Kararı Çıktı?
Sözcü Gazetesi ve SZC televizyonunun sahibi Burak Akbay hakkında açılan davada bugün çıkan karar dikkat çekti. İstanbul 37'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ünlü medya patronu hakkında yakalama kararı çıkarılmasının ardından, pek çok kişi Burak Akbay'ın kim olduğunu araştırmaya başladı. Peki, Sözcü gazetesinin sahibi Burak Aktaş kimdir? Burak Aktaş'ın gazete ve televizyon kanalları hangileri? Neden yakalama kararı çıkarıldı?İşte, detaylar...
Yarıyıl Tarilinde Çocuklarla İstanbul Rotası! İşte Yarıyıl Tatilinde İstanbul'da Gidilecek Yerler
Yarıyıl tatilinde çocuklarınızla birlikte yaşadığınız şehri keşfetmeye ne dersiniz? İstanbul'un hem Avrupa hem de Anadolu yakasında birbirinden renkli ve eğlenceli müzeler, macera parkları, etkinlik alanları, kent ormanları ve saraylar sizi bekliyor. Bu sömestir tatilinde İstanbul'un altını üstüne getirmeye hazır olun. Peki, yarıyıl (sömestir) tatilinde İstanbul'da nereye gidilir?İşte yarıyıl tatilinde İstanbul'da gidilecek yerlerNot: Müze ve etkinlik alanlarının sömestir tatili programlarına katılmak için gitmeden önce bilet almanız ya da rezervasyon yaptırmanız gerekebilir. Giriş ücretleri ve kapalı günlerle birlikte detaylı bilgiyi sayfamıza eklediğimiz linkler üzerinden inceleyebilirsiniz. 
How I Met Your Mother Dizisine Ne Kadar Hakimsin?
Birbirinden ilginç karakterleri, unutulmaz replikleri ve sürükleyici hikayesiyle How I Met Your Mother, televizyon tarihinde iz bırakan nadir yapımlardan biri. Ted Mosby'nin çocuklarına anneleriyle nasıl tanıştığını anlatan bu dizi, hayatın içinden hikayeleri ve sıcacık dostlukları ile izleyicilerin kalbini kazanmayı başardı.How I Met Your Mother Dizisine Ne Kadar Hakimsin?Haydiiii!
Rıza Akpolat Kimdir? Beşiktaş Belediye Başkanı Neden Gözaltına Alındı?
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca gözaltına alındığı haberi gündeme bomba gibi düştü. Bu gelişmenin ardından pek çok kişi Rıza Akpolat'ın hayatını ve biyografisini araştırmaya başladı.Peki, Rıza Akpolat kimdir? Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat neden gözaltına alındı? Aradığınız soruların cevabını bu içeriğimizde bulabilirsiniz.
Zeugma Mozaikleri ABD'nin Süsü Oldu!
Türkiye’nin en önemli tarihsel zenginlikleri arasındaki Zeugma mozaiklerine ait 12 parçanın ABD ’nin Ohio eyaletindeki Bowling Green State Üniversitesi tarafından zemin süsü olarak kullanıldığı ortaya çıktı. 1965’te üniversite tarafından Manhattan‘da bir sanat galerisinden satın alınan Zeugma mozaiklerinin Türkiye’ye iade edilmesi için yapılan resmi girişimlerden ise sonuç alınamadı. Gaziantep’teki Birecik Baraj Gölü kıyısında bulanan Zeugma Antik Kenti, milattan önce 300 yılında Büyük İskender tarafından ‘Selevkia Euphrates’ adıyla kurulmuştu. Daha sonra Kommagene Krallığı’nın 4 büyük şehrinden biri olan kent, milattan önce 31’den itibaren Roma İmparatorluğu’na bağlanırken ‘köprü’ anlamındaki Zeugma adını almıştı. 1998-1999’da Birecik Barajı’nın suları altında kalmaması için yürütülen kazılarda bulunan eserler Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergilenirken, bazı parçaların ABD’de zemin süsü olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Ohio’daki Bowling Green State Üniversitesi’nin koridorlarında zemin süsü olarak kullanılan mozaiklerin 1965’te kaçak kazılarla kaçırıldığı tahmin ediliyor. 46 yıl gizli odalarda 1965-2011 arasında üniversitenin kapalı odalarında tutulan 12 parça mozaik, 3 yıl önce zeminde sergilenmeye başladı. 2011’e kadar Antakya kökenli olduğu sanılan mozaikleri inceleyen üniversitenin öğretim üyesi Dr. Stephanie Hooper, Zeugma Antik Kenti’ni doğruladı. Bunun üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı, mozaiklerin iadesini istedi. Federal Soruşturma Bürosu olan FBI’ya bile başvuran bakanlık, Anadolu’nun kültür hazinesinin iadesi için kararlılıkla diplomatik ilişkilerini sürdürdü. FBI ise konunun kendilerini ilgilendirmediği belirterek, topu üniversite yetkililerine attı. Üniversite de 3 yıldır Türkiye’yi oyalayarak mozaiklerin iadesini yapmadı. GÖKHAN KARAKAŞ / Milliyet
AKP'den İstifa Eden Vekillerden 'Demokrasi Bildirisi'
Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, kendisi başta olmak üzere eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile milletvekilleri Hakan Şükür, Hasan Hami Yıldırım, Haluk Özdalga ve Erdal Kalkan adına 'Demokrasi Bildirisi' okudu.Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyen İdris Bal, Türkiye'nin geçmişte antidemokratik süreçler yaşadığını, 28 Şubat süreci ve o süreçte yaşananların hafızalarda tazeliğini koruduğunu vurguladı. Son dönemde Türkiye'nin yine antidemokratik bir süreç içerisine girdiğini belirten Bal, 'Ülkemiz hem İslam Dünyası, hem de gelişmekte olan ülkeler açısından model ülke olarak kabul edilirken, son gelişmelerle model olmak bir tarafa kendisi bölgede bir sorun haline gelmektedir. Bu anlamda hem 28 Şubat sürecinin yıl dönümü olması nedeniyle, hem de içinde bulunduğumuz anti demokratik adımların atıldığı bu süreçte demokrasiye, şeffaflığa, hesap verebilirliğe barışa, ortak yaşam bilincine, evrensel değerlere inanan insanlar olarak, hayati konuların kamuoyuna hatırlatılmasının faydalı olduğunu düşünerek aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyoruz.' dedi. Bal'ın okuduğu Demokrasi Bildirisi şöyle: 'Darbe meşru olmayan yollarla, Anayasa’da ve yasalarda yer almayan bir şekilde gücü elde etmektir. Darbe sadece silahla, tankla yapılmaz. Şu anda yürütme, yasamadaki çoğunluğu da arkasına alarak yargıyı kontrol etmektedir. Bu aslında adı konulmamış bir darbedir. Türkiye’de sistem tıkanmıştır. Türk demokrasisinin istikrarı, imajı ve hukuk devleti gereği sistemin önü açılmalı, Türkiye normalleşmelidir.Kuvvetler ayrılığı, demokrasinin vazgeçilmez bir gereğidir. Kuvvetler ayrılığı yöneticilerin, yönetimin ceberutlaşmaması, diktatörleşmemesi için demokrasilerde temel kural haline gelmiştir. Türkiye’de şu anda kuvvetler ayrılığı ortadan kalkmıştır. Yargı, yürütme ve yasamanın çoğunluğunun kontrolüne girmiştir. Derhal kuvvetler ayrılığı tesis edilmelidir. Yeni yasalaşan HSYK düzenlemesi demokratik bir ülkede düşünülemez. Yargıyı kontrol ve baskı amaçlıdır. AB normları açısından kabul edilemez bir düzenlemedir. Yargı bağımsızlığı acilen tekrar tesis edilmeli ve baskılar sona ermelidir. Hakim ve savcıların keyfi olarak yer değişikliğine tabi tutulması kabul edilemez ve bu yargıya, yargı bağımsızlığına bir müdahaledir. On bin civarındaki polisin bir gerekçe gösterilmeden, tasfiye mantığı ile yerlerinin değiştirilmesi, özellikle terörle mücadele, organize suçlar, mali suçlar, istihbarat gibi yerlerdeki mesleki tecrübesi olan kişilerin yerlerinin değiştirilmesi, ülkenin iç huzuru ve güvenliği açısından önemli zafiyetler oluşturabilir. Şeffaflık, demokrasinin temel prensiplerinden biridir. Bunun için ise düşünce ve ifade hürriyeti medyanın, STK’ların, Düşünce Kuruluşlarının ve Üniversitelerin özgür olması şarttır. Birçok örnekle sabit olduğu gibi, özellikle Türkiye’de medya ve medya mensupları üzerinde baskılar bulunmakta, talimatlar verilmektedir. Medya ve medya mensupları üzerindeki baskılar kabul edilemez, her kesime yönelik tüm baskılar derhal sona ermelidir. Üniversite ve düşünce kuruluşları bağımsız olmalıdır. Baskı altında hür düşünce gelişemez, hür analizler çözümlemeler yapılamaz. İnternet düzenlemesi demokratik bir ülkede düşünülemez. İnternet düzenlemesindeki kararlar ülkemizi maalesef bir muhaberat devleti yapma yolunda alınan kararlardır. MİT’e dair düzenleme demokratik bir toplumda kabul edilemez niteliktedir. İleride operasyon yetkisi suiistimallere, ciddi sorunlara yol açabilir. Denetim eksikliği ciddi riskleri beraberinde getirebilir. Yaşanan olaylar açısından baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanı üzerine düşen görevi yerine getirememiştir. Cumhurbaşkanlığı makamı sembolik olmakla beraber devlet kurumlarının arasında ahenkli bir çalışmak gibi bir görevi vardır. Ancak son süreçte ülkenin sistemi açısından son derece kritik gelişmeler yaşanırken Sayın Cumhurbaşkanı bu misyonunu yeterince yerine getirememiştir. Özellikle özgürlüklerin son derece önem kazandığı, teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği, internetin bir insanlık hakkı olduğu bu dönemde internetin doğasına aykırı olan bir internet yasasını onaylaması daha sonra HSYK düzenlemesini onaylaması bunun bir göstergesidir. Yolsuzluklara, yargının kontrol ediliyor olmasına karşı ciddi, net uyarılarda bulunamamıştır. Hesap verebilirlik, demokrasinin bir gereğidir. Sayıştay güçlendirilmeli, yetkileri iade edilmeli, statüsü dünyadaki birinci sınıf demokrasilerdeki yere getirilmelidir. Partiler kurumsallaşmalı, lider partisi olmaktan çıkmalıdır. Liderlerin partisi algısı, partilerin lideri algısına dönmelidir. Parti içinde tahammül gücü, hazım kapasitesi artmalıdır. Parti içi demokrasi ve milletvekili saygınlığı, bağımsızlığı olmadan gerçek bir demokrasi tesis edilemez. Bunun için ise başta seçim kanunu değiştirilmeli, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Parti içerisinde öz eleştiri, beyin fırtınası, istişare yapabilecek mekanizmalar geliştirilmelidir. 'Tabular' üzerinden siyaset bitmelidir. Din, tarih, Atatürk, laiklik ve her türlü klasik tabu üzeriden siyaset sona ermelidir. Bir Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Budist, Ateist ya da başka biri dünyanın her yerinde siyaset yapabilmelidir. Siyasetin ön şartı içinde siyaset yapılan toplum ile toplumun farklı renkleri ile barışık olmak, onların inançlarını, kültürlerini yaşayabilmeleri için imkan hazırlamak ve onların toplumun ve devletin farklı yerlerinde yer alabilmeleri için uygun meşru kanallar açmaktır. Siyaset projeler üzerinden yapılmalıdır. Türkiye’de siyasi partiler arasındaki ideolojik makas çok açıktır. İdeolojik makas daralmalı, partiler birbirleri ile savaşmaya hazır aktörler olarak algılanmak yerine, hizmette yarışan dost aktörler olarak algılanmalı ve partiler arası ilişkiler çatışma yerine işbirliği, istişare, beyin fırtınası formatına oturtulmalıdır. Siyaset yatırım alanı olmaktan çıkarılmalıdır. Siyasete, servetine servet katmak, almak için değil, vermek için girilmelidir. Şeffaflık, hesap verebilirlik, medya bağımsızlığı, bağımsız- tarafsız yargı, ideal bir ihale kanunu gibi unsurlar bu bağlamda son derece önemlidir. Türk siyasetinde köşeli, ilkeli, medeni, cesur, kişilere değil ilkelere kendini adamış, demokrat, özgür insanlar daha fazla yer almalıdır. Dış siyasetimiz tekrar barış mantığına, kazan kazan mantığına, tıpkı Suriye ile İsrail’i barıştırmak için arabuluculuk yaptığı model bir formata geri dönemlidir. Ne şekilde olursa olsun, kimler karışırsa karışsın, her türlü yolsuzluk sonuna kadar soruşturulmalı, yargılanmalı ve yolsuzluğa giden tüm yollar kapatılmalıdır. Siyasetçilerin kişisel hırsları ve kariyerleri için devlet sistemi bozulmamalıdır. Devletin DNA’ları ile oynanmamalıdır. Sistemdeki bozukluk ekonomik istikrarsızlığı getirecek ve zaten borçlu olan toplumu daha da borçlu ve ekonomik olarak sıkıntılı hale getirecektir. Siyasal ahlak montaj argümanlarıyla harcanacak kadar değersiz değildir. Siyasal ahlakın korunması en başta siyasetçinin görevidir. Gerçek neyse bağımsız kurumlar tarafından ortaya çıkarılmalıdır. Bu ülkede bir daha ne 28 Şubat yaşanmalı ne de insanların birbirlerini bitirme planları yaptığı, fişlemelerin yapıldığı antidemokratik uygulamalara müsaade edilmelidir. Evrensel değerlerin ve projelerin hazırlandığı, gençlere, kadınlara ve girişimcilere yeni imkanların tanındığı yeni hikayelere, makul olana, evrensel standartlara ve gerçek birinci sınıf demokrasiye ihtiyaç vardır.Cihan