onedio
Görüş Bildir

Patates Haberleri

Patates ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Patates ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İdam Mahkumlarının Hayret Verici Son Sözleri
İdam her ne kadar günümüzde tartışmaya açık bir konu olsa da, çoğu insan tarafından insanlık dışı olarak görülmektedir. Ben o insanlardan biri olamadım. Bence idam gerektiği zaman, gerekilen yerde en acı şekilde uygulanmalı ve gösterilmelidir. Suçun büyüklüğü, ölümün en ağırı ile karşılanmalıdır. Kimsenin canını almak bize düşmez diyen idam karşıtlarının idam mahkumlarının neden onlarca kişiyi acımadan öldürürken böyle düşünmediğini gösteren son sözlerin olduğu listemiz:
Komik Şekillerde Büyüyen 15 İlginç Meyve ve Sebze
Belki rastlantı eseri, belki de uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle garip şekillerde büyüyen meyve ve sebzeler yine yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Bu durumun sağlık boyutunu bir kenara bırakırsak ortaya çıkan şekiller gerçekten aşırı komik...
Hangi Besin Ne Kadar Tüketilmeli
Dengeli beslenmek için hem yiyecek çeşitlerimizi arttırmalı hem de onları doğru miktarda tüketmeliyiz. İşte Dr. Mehmet Öz’den en sık tükettiğimiz yiyeceklerin gram cinsinden ideal ölçüleri… Tahıllar Beş dilim ekmek yeter de artar. Günde 170 gram kadar tahıl tüketmemiz yeterli. Ama sakın unutmayın, mutlaka ve mutlaka tam tahıllı olacak. 1 dilim ekmek = 28 gram 1 kase kahvaltılık gevrek = 28 gram Orta büyüklükte bir parça mısır ekmeği = 56 gram 1 porsiyon yulaf ezmesi = 28 gram 3 su bardağı dolusu patlamış mısır = 28 gram 1 orta boy lavaş = 56 gram Protein İnsanlar ortalama olarak önerilen miktardan yüzde 30 daha fazla et tüketiyor. Gelecekte kırmızı eti daha sorunsuz hale nasıl getireceğimizi belki bulabiliriz ancak şimdilik haftada en fazla 115 gram kırmızı et tüketmemiz gerek. 12 adet badem = 14 gram 7 adet orta boy karides = 56 gram 6 ince dilim jambon = 56 gram 9 adet ceviz = 28 gram Meyve İki büyük muza ne dersiniz? Vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için her gün yaklaşık olarak 400 gram meyve tüketmeliyiz. Bunu aksatmaya çalışın… 1 adet küçük elma = 120 gram 1 adet büyük boy muz = 200 gram 33 çekirdeksiz üzüm = 90 gram 6 adet çilek = 100 gram Sebze Bardak bardak tüketin! Amerikalı uzmanlar günde 250 gram kadar sağlıklı sebze yememiz gerektiğini söylüyor. Bu bile yerine getirilmezken, bana göre işin ideali 500 gram. 1 su bardağı dolusu brokoli = 90 gram 1 su bardağı dolusu pişmiş ıspanak = 180 gram 1 adet büyük boy domates = 150 gram 1 adet orta boy fırında patates = 200 gram Süt ürünleri İki dilim peynir, bir bardak süt. Süt ürünleri için uygun görülen günlük tüketim miktarı 400 gram kadar. Ancak bu miktar bile zar zor tüketiliyor. Günlük süt ürünlerinin sağlığımıza olan faydaları son yıllarda tekrar gündeme gelmiş durumda ve çoğu kişi sindirim problemlerinden dolayı süt ürünleri tüketmekten vazgeçiyor. Eğer yoğurt, peynir gibi yenilen ürünler tüketiyorsanız mutlaka düşük yağlı olanları tercih edin. Bir bardak süt = 200 gram Bir küçük kase yoğurt = 150 gram İki dilim peynir = 100 gram
Hangi Burç Nasıl Beslenmeli?
Burçların kişisel özellikleri değiştiği gibi beslenme şekilleri de farklılık gösteriyor. Hangi burç nasıl beslenmeli? Hangi burcun diyeti nasıl olmalı? İşte tüm bu soruların cevabı… Koç Burcu Modayı takip eden ve giydiklerini kendisine yakıştırmayı bilen Koçlar kilo sorunları olmayan şanslı burçlar arasında yer alırlar. İleri yaşlara kadar formda kalmayı, genç görünmeyi bilirler. Enerjik ve oldukça aktiftirler. Ancak diyet yapmak sabır işi olduğundan kolay kolay yanaşmazlar. Yediklerini kolayca yakıyorlar. Spora çok düşkünler. Çok ağır bir diyete gereksinimleri yok. Abur cubur tüketmeyi seviyorlar. Koçlar İçin Önerilen Vitamin Ve Sebzeler C vitamini hücrelerdeki oksidasyon işlemini hızlandırır. Ayrıca çabuk absorbe edilen ve vücuttan kolayca atılan bir vitamindir. Kuşburnu, greyfurt, ananas, portakal, limon, elma, şeftali, mango, böğürtlen, kayısı, muz, soya fasulyesi, brokoli ve diğer yeşil sebzeler, dana eti, ciğer, kırmızı biber, patates ve lahanada bolca bulunur. Bunun dışında; Vitamin P içeren: Biber, kayısı, kiraz, üzüm çeşitleri, limon, portakal, greyfurt, maydanoz, kuru erik, taze erik, kuşburnu. Demir içeren: Et ürünleri, balık, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, avokado, rafine edilmemiş buğday ürünleri, karahindiba, çilek, soğan. Manganez içeren: Yeşil sebzeler, taze yeşil biber, salatalık, hardal bitkisi, yumurta, buğday ürünleri, badem, ceviz, böğürtlen, hurma, kestane, muz. Vitamin A içeren: Süt, tereyağı, peynir, yumurta, muz, balık yağı, sarı ve yeşil renkli tüm sebze grubu, bamya, ıspanak, avokado, mango, papaya, ananas, portakal, kayısı, bal kabağı, et ve ciğer ürünleri. Vitamin B1 içeren: Maya, et, fıstık, rafine edilmemiş pirinç, soya fasulyesi. Vitamin B12 içeren: Sakatatlar, ciğer, yumurta sarısı, süt tavsiye edilebilir.
Glisemik İndekse Göre Karbonhidratlar
Belirli bir miktarda gıda alındığında kandaki glükozun ne kadar hızla ve ne kadar yükseğe çıktığını gösteren bir hesaplama olan ve glisemik indeks olarak bilinen bir çizelge üzerindeki sıralamalar söz konusu olduğunda tüm karbon­hidratlar eşit değillerdir. Yüksek glisemik indeksli gıdalar karbonhidrat yönünden zengindir (şeker ve nişasta olarak yüksek) ve glükozun kan akışına daha hızlı şekilde giriş yapmasını sağlar. Glükozla ilgili yanlış olan bir şey yoktur (vücuttaki her hücre tarafından kullanılan yakıttır), fakat bunu işlemek için pankreasın insülin üretmesi gerekir. Ne kadar fazla yüksek glisemik gıdalar yerseniz pankreasınızın o kadar çok çalışması gerekir. Ve eğer sık sık çok çalışması gerekirse gücünü kaybedebilir ve bu süreç şeker hastalığı ile sonuçlanabilir. Ek olarak yüksek glisemik rafine karbonhidratlar kan şekerinde bir yükselmeye ve sonuç olarak hızlı insülin sal­gılanmasına neden olurlar: Ardından insülin bütün ekstra glükozu yağa dönüştürür. Düşük yağlı ve yağsız yiyecekle­rin halen birçok insanı şişmanlatmasının sebebi budur. Glisemik indeks, yiyeceklerin 50 gramlık porsiyonları­nın yemekten iki üç saat sonra kan şekerini nasıl etkilediği­ne göre yiyecekleri derecelendirir. Genel olarak 1 ve 60’la- rın altında derecelendirilen yiyecekler, kan şeker düzeyleri­ni minimal etkiler ve bu yüzden tercih edilir yiyeceklerdir. 60-80 arası derecelenen yiyecekler orta olarak düşünlür ve ılımlı miktarda tüketilmelidir. 90 ve üstü olarak derecelen­dirilen yiyecekler, yüksektir ve tedbirli şekilde tüketilmeli­dir. Fakat glisemik indeksin kendisi porsiyon büyüklüğünü dikkate almaz (50 gramlık bir porsiyon havuç, yaklaşık yedi tanedir ve çoğu insanın bir oturuşta yiyebileceğinden fazla­dır ve glisemik indeksinin, 50 gr. karbonhidrat içeren çey­rek kap şekerden fazla olmasının nedeni budur.) Fakat be­lirli bir yiyeceğe glükoz tepkisi kişiden kişiye değişebilece­ğinden bu kafa karıştırıcı olabilir. Ayrıca aynı tip yiyecek, yetiştiği yere, nasıl ekilip biçildiğine ve hazırlanış şekline göre çok fazla değişiklik gösterebilir Sağlıklı ve zinde olmanın anahtarı yüksek glükozlu ni­şastaların yavaş bir şekilde sindirilmiş yüksek lifli karbon­hidratlarla değiştirilmesidir. (Ne yazık ki, yiyecek etiketleri iyi karbonhidratlarla kötü karbonhidratları ayırmaz. Fakat eğer lif içeriğine bakarsanız siz ayırt edebilirsiniz. Diyetsel lif, karbonhidrat bile olsa, vücut tarafından parçalanamaz ; kan şekerine dönüştürülmeden geçer.) Yüksek besleyicilik elde etmek için düşük glisemik indeksli gıdalara bakınız. Aşağıdaki rehber liste, doğru yiyecek seçimleri yapabilme­niz için size doğru yönü gösterir. YÜKSEK GLİSEMİK GIDALAR (85’İN ÜSTÜNDE) Rafine beyaz şeker Şekerlemeler, kekler ve kurabiyeler Patates cipsi, tuzlu kraker ve benzeri çerezler Beyaz unlu makarnalar Pirinç Waffle...haber kaynağı: 724saglik.org/beslenme-ve-diyet
Vücudunuzun İhtiyaç Duyduğu Temel 8 Madde
Spor yaparken sağlıksal alandada biraz bilgili olmanız gerekiyor. Aşırı güç kayıpları, kas onarımları ve geliştirmeler için gereken temel maddeler neler? C Vitamini Yararı: Vücudumuzun kolajen(collagen)(eklemlerimizi koruyan sıvı) yapımı için bu antioksidanta ihtiyacı vardır.Ayrıca kortizol seviyesini düşürür. Vücudun katabolik(kas yıkımı) sürece girmesini engellemeye yardımcı olur. Kaynakları: Kırmızı biber, brokoli, turunçgiller, domates, karnıbahar, kiraz… Supplement olarak alınması gereken miktar: 500-1000mg antremanlardan sonra alınması kortizol seviyesini düşürür. E Vitamini Yararı: Creatine kinase (CK)’in işlevini azaltır. Creatine kinase kasların zarar gördüğünü gösteren bir enzimdir.Yüksek miktarlarda alınan E vitaminin kas yıkımını azalttığı sanılmaktadır. Araştırmaya göre çok yüksek dozda(900iu) alınan E vitaminin glukojen depolama yeteneğini arttırmıştır. Kaynakları: Buğday, soya fasulyesi, yumurta, kuruyemiş, tatlı patates, ıspanak, şeker pekmezi… Supplement olarak alınması gereken miktar: Antremanlardan sonra 200-800iu. B6 Vitamini Yararı: Amino asitlerin kullanımını ve glukojenin işlevini arttırır. Ağır antremanla beraber büyüme hormonu miktarını arttırır. Kaynakları: Kırmızı et, balık, yumurta… Supplement olarak alınması gereken miktar: Büyüme hormonu miktarını arttırmak için antremandan hemen önce karbonhidrat içeren ufak bir içecek ile 10 mg alın. Magnezyum Yararı: Glikojen oluşumuna yardımcı olur. Protein sentezinde rol alır ve kas kramplarını önler. Kaynakları: Hububat, yulaf, soya fasulyesi, siyah fasulye, deniz ürünleri… Supplement olarak alınması gereken miktar: En iyi Çinko ile beraber alındığında sonuç verir(ZMA). Yatmadan önce 560mg Magnezyum ve 30mg Çinko alın. Demir Yararı: Çoğu supplement, sinir sistemini uyardığı ve daha yoğun idman yapmayı sağladığı için kafein içerir; ancak kafein demirin vücutta demir kullanımını engeller. Demir, hücrelerin büyümesine ve çoğalmasına yardımcı olur, dolayısıyla protein sentezinde rol oynar. Kaynakları: Kırmızı et ve sebzeler… Supplement olarak alınması gereken miktar: Hergün kırmızı et yiyorsanız ek olarak günlük 10 mg alabilirsiniz. Kırmızı et tüketmiyorsanız günlük 15 mg demir almanız gerekiyor. Günün herhangi bir saatinde alabilirsiniz. Çinko Yararı: Testesteron salgılanmasına yardımcı olur, eksikliğinde IGF(İnsulinlike growth factor, insulin benzeri büyüme hormonu) hormonunun azalmasına sebep olur. Çinko almazsanız testesteron ve IGF’ye elveda diyebilirsiniz. Kaynakları: İstridye, kırmızı et, deniz ürünleri… Supplement olarak alınması gereken miktar: En iyi Çinko ile beraber alındığında sonuç verir(ZMA). Yatmadan önce 560mg Magnezyum ve 30mg Çinko alın. Potasyum Yararı: Büyümek için gereken başka bir mineralde potasyumdur. Kasların ihtiyaç suyduğu sıvı dengesini sağlar. Daha iyi sıvı dengesi kaslarda daha çok su anlamına gelir daha çok suda anabolik aktivitelerin artması demektir. Kaynakları: Yağsız kırmızı et, yoğurt, az yağlı süt, patates, muz… Supplement olarak alınması gereken miktar: Potasyum takviyeleri 99mg’lık kapsüller yada tabletler şeklindedir. Potasyumca zengin besinlerle beraber günde 1000mg(5-6 öğünlü perhiste her öğün iki tablet olacak şekilde) alarak hidrasyonu artırabiirsiniz. Karnitin Yararı: Yağ asitlerinin kas hücreleri içinde enerjiye çevrilmesini sağlar. Bu yüzden vüçutçular tarafından yarışma öncesinde kullanılır. Hayvanlar üzerinde yapılan yeni araştırmalarda daha yağsız ve kaslı sonuçlar elde edilmişti. Karnitin, karbondidratların kısıtlandığı diyetlerde keton üretimine yardımcı olur. Keton, kas dokusunun azalmasına engel olur. Diyetteyken alınması gereken bir maddedir; ayrıca kilo alma dönemlerinde kullanıldığı takdirde istenmeyen fazlalıkları önleyemeye yardımcı olur. Kaynakları: Hayvan organları(Karaciğer, kalp), kuzu ve dana eti. Supplement olarak alınması gereken miktar: Diyetteyken 3-6gr alın, 3gr kardio çalışmasından önce 3gr da ağırlık idmanında önce. Kilo alma döneminde daha az yağ için kahvaltıda 3gr alın. Gıdalar vücut geliştirme için çok önemlidir, iki kaynaktan elde edebiliriz: Yiyecekler ve supplementler. Çoğu kez vücutçular birini diğerine tercih eder. Unutulmamalıdır ki ikisi beraber alındığı zaman çok daha iyi sonuçlar verir.
Kilo Vermek İçin En İyi 13 Yol
Kilo vermek tüm yaşamınız içinde uğraşacağınız en büyük düşman olabilir o zaman bu 13 yolu izlemelisiniz! Öğle yemeği zamanı. Her zamanki gibi hızlıca yemek alanına gideceksin ve seni tüm öğleden sonra tok tutacak bir şeyler yiyeceksin. Büyük bir ihtimalle içinde ketçap veya peynir olan bir şey alacaksın. Akşam yemeği için daha iyi bir şey deneyeceksin. Ama bununda sağlıklı olduğu söylenemez. Peki bu adam ne yapmalı? Korkmana gerek yok. Bu ipuçları daha iyi beslenmene yardımcı olabilir, hem de kilo verme hedeflerinizede ulaşarak. 1-Porsiyonlarınızı kontrol edin Porsiyonlarınızdan kesmeniz, az bile olsa, her gün yüzlerce kaloriden kurtulmanızı sağlayacaktır hem de aç kurt olmadan. Amerika Tüketim Federasyonundan Carol Tucker Foreman’in dediğine göre, Amerikalarının aldığı kalori miktarı günde 167 kalori artmış.. Bu da her yıl için 17 kilo artış demektir. Bu bile porsiyonları küçültmek için bir nedendir. Sağlık haberlerine göre, Amerika’daki servis boyutları,insanların ihtiyacı olanın iki katı büyüklükte. Süper büyük porsiyonlar, halkın göbeğinin sürekli büyümesine neden oldu. Yediklerinizi kontrol altında tutabilmek için orta büyüklükte porsiyonlar kullanın. Ve şu kuralı hatırlayın: Tabağınızı 1/2′si meyve ve sebzelerle kaplı olacak, 1/4′ü tahıllarla veya baklagillerle ve geri kalanı ise iskambil kağıdı büyüklüğündeki yağsız etle (balık, derisiz tavuk). 2-Günde 5-6 defa yeyin Porsiyonların küçülmesi ve yavaş yenilmesinin yanı sıra, sık sık yemek metabolizmanızın hızlı çalışmasına ve şeker değerinizin tutarlı gitmesini sağlar.Sık sık yediğiniz zaman , kendinizi kontrol edip ve 3 öğün yediğiniz zamankinden de daha küçük porsiyonlarda yemek yemelisiniz. Oretalama bir adam günde 2500 kalori tüketmelidir. Sizde alacağınız kaloriyi öğünlere bölmelisiniz. 3-Ara öğünler Emin olabilirsiniz ki ara öğün dendiğinde bu peynir veya kurabiyeleri kapsamıyor. Ara öğünlerde genelde çiğ ve organik gıdalar tüketilmeli. Elma ve armut gibi meyveler, havuç gibi sebzeler, tahıllı besinler, pirinç keki veya kraker gibi ve yüksek proteinli gıdalar yağsız yoğurt, süzme peynir. Bunların hepsi lezzetli ve az kalorili ara öğünleridir. Ara öğünlerinizi 200 kalorinin altında tutun. 4-Bol su için Biliyorum bu ipucunu milyonlarca kez aldınız ama çok su içmek ve vücudunuzda su bulundurmak sabit kiloda kalmak için çok önemlidir. Günde 8 bardak su içiyorsunuz, eğer fiziksel yoğunluğu olan bir işiniz varsa daha fazla, böylece susuzluk ve açlığı birbirine karıştırmayacaksınız. Bir dahaki sefere yiyecek bir şeylere saldırmak istediğinizde, onun yerine su içmeyi deneyin. Açlığınızın geçtiğini görünce şaşıracaksınız. Eğer su içmekten hoşlanmıyorsanız, suyun içine limon parçacıkları koymayı deneyin. Veya çay-naneli veya papatyalı. 5-Geceleri karbonhidrat yemeyin Basit karbonhidratlar şeker ve ekmek gibi, kalori olarak yüksektir ve çabucak sindirilirler ve insülin seviyesini yükseltirler. Meyve, sebze, tahıllar gibi kompleks karbonhidratlar ise yavaş yakılırlar. Belirli bir saatten sonra karbonhidrat tüketmediğinizde (mesela 16.00), sonraki saatlerde vücudunuzun brownie, kek gibi yağlı gıda isteme olasılığı düşecektir. 1 tabak Karides veya 1 avuç tuzsuz ve sossuz badem gibi glisemik indeksi düşük olan yiyecekleri tüketin, kan şekeriniz ve açlık düzeyiniz istikrarlı olsun. 6-Beslenmenizden tuzu çıkarın Tuz vücudunuzda su tuttuğu için, tuz tüketiminizİ azalttığınız zaman, vücudunuzda daha az su tutulacaktır. Tuz aynı zamanda yüksek kan basıncının yol açtığından, tuzu azalttığınız zaman daha sağlıklı bir kalbe sahip olacaksınız. 7-Kilo verdiren hap alın Kilo vermenize ve daha iyi bir vücuda sahip olmanıza yardımcı olacak birçok hap ve doğal ürünler var. Ancak bu ürünlerden bazıları vücudunuza zararlı Ephedra, kafein, diüretik veya kalp ritminizi arttırarak ölüme bile yol açabilecek uyarıcılar içerebilir. Bu sebepten bir ürünü denemeden önce dikkatli olunuz, eğer şüpheleriniz veya sağlık problemleriniz varsa doktorunuzun onayını almadan kullanmayınız. Güvenebileceğiniz ürünlerden biri; Nutrica’nın ürünü olan Advaslim. Aynı anda hem kalori alımınızı azaltarak hem de yavaşça metabolizma hızınızı arttırarak güvenli kilo vermeniz prensibi üzerine çalışmaktadır. Advalsim, içinde deniz kabuklarından elde edilen doğal bir lif olan chitosanın özel bir formunu bulundurur. Bu form sayesinde advalsim yemeklerden önce alındığında midedeki asidik ortamın genişlemesini sağlar ve tokluk hissi yaratır. Advalsim içinde bulunan Pyruvate ve Commiphora ile aynı zamanda yavaşça metabolizma hızını yükselterek istenmeyen yağların yakılmasına ve kolesterol dengesinin sağlanmasına yardımcı olur. 8-Yavaş yiyin Sakin! Birileri önündeki tabağı çalacakmış gibi hemen tüm yemeği ağzına tıkmana gerek yok. Eğer lokmalarınızı iyi çiğneyerek ve yemeğin tüm tadına vararak yerseniz; beynin mideye dolu olduğunu söylediği 20 dakikalık dilime yetişebilirsiniz. 9-Az miktarda alkol alın Yemeğiniz ile beraber bir kadeh şarap içebilirsiniz her ne kadar siz mayalı içkilerden birini tercih etseniz de. Size bunu söylemekten nefret ediyorum ama alemlerde alacağınız kaloriler çabalarınızı boşa çıkaracaktır. Diyetinizde alacağınız boş kalorileri vermek çok zordur. Birada da yüksek miktarda maya ve şeker vardır, diğer içkiler ise yüksek şeker içerirler bu yüzden şarap rejimdeyken en uygun alkollü içecektir. Alkol metabolizmanızı yavaşlatır, yiyecek kısıtlamanızı düşürür, kandaki şeker oranını yükseltir ve kilo almanızı sağlar. Buna ilaveten içkinize eklediğiniz şuruplar, likörler hatta sodalar, sıvı şekerlerdir ve diyetinize hiçbir faydası yoktur. Diyet karışımları seçmeniz veya büyük erkekler gibi sek içmenizi öneririz. 10-Yağlı yiyecekleri kesin Eğer hep maç izlerken bir kap dolusu cips yiyorsanız, varacağınız son bel çevrenizde o kap büyüklüğünde yağ tabakası oluşmasıdır. Bir gramından 9 kalori aldığımız doymuş yağ atar damarımızı tıkar ve kötü kolesterol seviyesini yükseltir. Kötü yağların yanı sıra linoleic, Omega 3,6 and 9 gibi vücut için gerekli yağ asitleri (EFA) de vardır .Zeytin ve keten tohumunda bulunan çoklu doymamış ve doymamış yağ beyniniz için enerji sağlar ve kanınızdaki iyi kolesterol oranını dengede tutar. Yağı azaltılmış bisküvi ve gıdaların şeker veya başka bir içerik seviyeleri yükseltilmiştir , kalorileri hesaplandığından normal versiyonlarından pek farklı değillerdir. 11-Dışarıda fazla yemeyin Eğer yiyecekler sizin önünüzde yapılmıyorsa, yemeğinizde sizin hayal edebileceğinizden daha fazla yağ ve katkı maddesi olma şansı yüksektir. Bir yemekte ne kadar sıvıyağ veya tereyağı varsa, yemek o kadar lezzetlidir. Porsiyonlarınızın büyüklüğünü ayarlayabilmek, içine koyacağınız yağ ve tuzu kontrol edebilmek için eğer mümkünse kendi yemeğinizi hazırlayın ve öğle yemeğinizi paketleyip yanınıza alın. Tatildeyseniz veya çalıştığınız yerde buzdolabı yoksa sakın kızarmış yiyecekler ısmarlamayın, onun yerine ızgara veya fırınlanmış yiyecekleri tercih edin. sosları tabağınızın kenarına isteyin ve mümkünse tabağınızın diğer tarafında patates dışında sebze olsun. 12-Televizyon izlerken yemek yemeyin Pavlov’un teorisi kanıtlamıştır ki, yemek yiyerek bir iş yapıyorsanız, yaptığını iş ağzınızın sulanmasına sebep olacaktır. Yemek enerji içindir, eğlence için değil ve her akşam televizyon karşısında bir kase cips ile oturmak sizi zayıf yapmayacaktır. Sadece yemek masasında yemek yeyin ve yemek hazırlarken atıştırmayın. Eğer televizyon karşısında birşeyler atıştırmak zorundaysanız, tüm paket cipsi oturma odasına götürmeyin , küçük bir kaba biraz cips koyun ve kendinizi sınırlandırın. 13-Kendinizi yoksun bırakmayın Size yemek konusunda dikkatli olmanızı söylemiştim, ama bazen rejimi biraz gevşetip kızartma veya milkshake sipariş etmek kabul edilebilir. Yemek, yaşamın büyük zevklerindendir. Bir kez yaşayacaksınız, arada bir yağlı veya şekerli yemek, sizi yoksunluk hissinden uzaklaştıracaktır. Bunu çiğneyin Korkutucu istatistik: Amerikalıların %60′dan fazlası kiloludur ve 1/4′ünden fazlası obezdir. Bu rakamlar sağlıklarını tehlikeye atma riski altında olan insanları göstermektedir. Düzgün yemeye başlarsanız, sağlıklı bir kiloya gelmeni kolay olacaktır. Ama bunun için yaşam şeklinizi değiştirmeli ve düzenli egzersiz yapmalısınız.
Çevik Bir Beyin İçin 20 Şifalı Menü Önerisi
1. Yoğun ve ağır bir kahvaltıdan kaçının. Fazla tüketilen ekmek, kek, poğaça, açma, börek gibi hamur işleri beyin damarlarımızı bloke eder.2. Gün içinde öğün ve öğün aralarında aşırı yememeye dikkat edin. Bu sizi yavaşlatır, yorgun düşürür ve cansızlaştırır.3. Aç hissediyorsanız ve yeteri kadar zamanınız yoksa fast-food tarzı yemekten ziyade yağsız protein içeren besinler tercih edin. Mesela kırıp kaynar suda pişirilen ya da rafadan yumurta, light peynir veya yoğurt… Boş mideye giren sade protein dopamin ve asetilkolin gibi beyin nörotransmitterlerinin üretimini hızlandırır.4. Gün içinde çiğ sebze ve meyvelerden ve bunların sularından oluşan öğünleri tercih edin. Bu, vücudunuza detoks uygular, yani bedenin arınmasını sağlar. Ayrıca beyni besleyerek sağladığı antioksidanlarla serbest radikallerden korur.5. Som balığı, ton balığı, kılıç balığı, uskumru, hamsi ve sardalya gibi balıkları bol bol yiyin. Balık yağı beyin ve hafıza gelişiminde önemli rol oynayan, öğrenme becerisini ve zihinsel kapasiteyi geliştiren omega 3, DHA ve EPA gibi temel yağ bileşimleri içerir.6. Keten tohumu harika bir omega 3 temel yağ asidi kaynağıdır. Salatanın ya da yoğurdun içine bir tatlı kaşığı keten tohumu atabilir veya alternatif kullanım çeşitlerini deneyebilirsiniz. Omega 3 eksikliği ya da dengesizliği bazı beyin rahatsızlıklarının ve zihinsel yaşlanmanın kaynağı olarak biliniyor.7. Balık yağı kapsülü kullanın.8. İçkiden uzak durun; zira alkol, beyin hücrelerini hasara uğratır.9. Granül halinde satılan soya lesitin tüketin. Soya lesitin; optimum beyin fonksiyonları için gerekli kolin, inositol ve fosfor gibi maddelerce zengindir.10. Şeker tüketiminizi en aza indirin. Şekerlemelerden, hazır satılan şekerli meyve sularından, dışarıda satılan pasta, kek ve bisküvilerden uzak durun. Yani, abur cuburla aranız açık olsun biraz. Bunlar kan şekeri dengesini bozar ve insülin duyarsızlığına yol açar. (Pankreasın salgıladığı insülin etkisi ile kan şekeri kontrolü sağlanır, fakat bazen bu salgılanmış olan insüline karşı periferik dokular direnç gösterir ve insüline gerekli yanıt sağlanamaz, buna insülin duyarsızlığı denir.) İnsülin duyarsızlığı, beynin ihtiyaç duyduğu enerji miktarının yeterli ölçüde sağlanamamasının temel nedenidir.11. Optimum beyin fonksiyonu sağlamak için vücudunuzu multivitaminler ve antioksidanlarla destekleyin. B vitamini, beyindeki nörotransmitterlerin ve hormonların üretiminde katalizör görevi görür. Tek bir vitaminin eksikliği bile beyin fonksiyonlarını zayıflatır.12. Ginkgo biloba tüketin. Yapraklarından yapılan çay veya kapsül olarak kullanabilirsiniz. Konsantrasyon yeteneğinin gelişmesini ve hafızanın güçlenmesini sağlar. Ayrıca Alzheimer’ı önler.13. Ginseng bitkisi gün boyunca tonik etkisi görür ve zihinsel aktiviteyi güçlendirir. Günün sonunda alınması önerilir. Beyin üzerinde sakinleştirici etkisi vardır.14. Nişasta, patates, pirinç, makarna, buğday ve tahıldan yapılma ürünler kompleks karbonhidratlardır. Bunlar iyi hissetmemizi ve sakinleşmemizi sağlayan serotonin hormonunun salgılanmasını hızlandırırlar.15. Triptofan (proteinlerin çoğunda bulunan, organizma için gerekli aminoasit) açısından zengin besinler yiyin. Mesela yatmadan önce ballı ya da muzlu sıcak süt harika olacaktır. Triptofan, sağlıklı bir uyku döngüsü için gerekli serotonin ve melatonin hormonlarının salgılanması için son derece önemli bir yapı bloğu proteinidir. Melatonin beynimizi yaşlanmayla ilgili hastalıklardan korur, ayrıca antioksidon olarak işlev görür ve kansere karşı etkilidir.16. Yeterli ölçüde multi-mineral aldığınızdan emin olun. Kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller optimum zihinsel kapasite, istikrarlı bir ruh hali ve gerilimden kaynaklanan baş ağrısını önlemede hayati rol oynar. Mineraller beynimizi kurşun ve civa gibi toksik metallerden korur.17. Hidrojene yağlardan ve trans yağ asitlerinden uzak durun. Yani margarin, pasta, kek, kurabiye, bisküvi, çerezler, cipsler, salata sosları, kızartma yiyeceklere dur demelisiniz. Bunlar beyin fonksiyonlarının işleyişini bozarak beyne zarar verir.18. Yeşil çay, beyin gücünü artıran ve beyni serbest radikaller ile toksinlerden koruyan harika bir içecektir.19. Kahve dopamin hormonunun salgılanmasını sağlar. Kahvenin boş mideye, şekersiz ya da çok az şekerli olarak içilmesini öneririz. Abartmamak kaydıyla içilen kahve beyin fonksiyonlarını hızlandırır, ruhsal olarak da bizi yükseltir. Çikolatanın içerdiği kakaonun da beyni koruyan antioksidan içerdiği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.20. Yaban mersiniyle sıkı fıkı dost olun. Çünkü bu meyve maksimum düzeyde antioksidan içeriyor, dolayısıyla en favori beyin besinlerinden biri olarak anılıyor.Genç Gelişim, Buğra Öner Kocukeli