onedio
Görüş Bildir
Lezzetli Bir Terapi: Yemek Yapmanın Psikolojisi
Yemek yapmak. Sanatların en güzeli ve kusursuzudur. Beş duyumuzu birden harekete geçirir, hatta bir duyumuzu daha uyandırır; elimizden geleni ortaya koyma ihtiyacımızı. En sevdiğim tedavi budur.-Paulo CoelhoYemek yapmak genellikle görev olarak kadınların, meslek olarak da erkeklerin işidir. Bazıları için bir hobi, hatta bir tutku, bazıları içinse bıkkınlık veren bir angaryadır, kimileri için ise mutfak bir sığınak gibidir. İnsanın hayatta kalmak için hava ve sudan sonraki en önemli ihtiyacı yemektir. Yaşamsal bir ihtiyaç olmasının dışında, psikolojik etkileri olan yemek yeme eylemi gibi, yemek yapmak da insan psikolojisiyle yakından ilişkilidir. Yemek yapmak ve yemek sadece biyolojik bir eylem değildir; psikolojik süreçler de iş başındadır.
TikTok'ta Sık Sık Karşımıza Çıkan Ana Karakter Sendromuna Sahip Olduğunuzu Gösteren İşaretler
TikTok'ta popüler hale gelen 'Ana karakter sendromu (Main character syndrome)' bencil ya da narsist insanları tanımlamak için kullanılıyor. Uzmanlara göre bu psikolojik durum bozukluğunun genellikle kişinin hayatında kontrolden çıkmış hissetmesine bir tepki olduğunu söylüyor. Bunun nörolojik bir rahatsızlık olmadığını belirten uzmanlar, dünya kendi etraflarında dönüyormuş gibi hisseden ve gerçeklere ayak uydurmakta zorlanmaya başlayan insanlar için kullanılan argo bir terim olduğunu belirtiyor.Ana Karakter Sendromu bir kişinin kurgusal bir karakter gibi ya da sanal dünyada bambaşka biri gibi davranmasına neden olabiliyor. Gelin, bu yeni TikTok hastalığının işaretlerine birlikte bakalım...
Hatırlamadığınızı Sandığınız Kötü Çocukluk Anıları Nedeniyle Karmaşık Travma Yaşıyor Olabilirsiniz
Birçoğumuz çocuklukta yaşadığımız anıları hatırlamıyor bile. Ancak beyin gelişimimizin yüzde 90'ı 5 yaşına kadar öğrendiklerimiz üzerinden tamamlanıyor. Bu bilgiye göre çocuklukta edindiğimiz deneyimler bütün bir hayatımıza sirayet edebiliyor. Yetişkinlik döneminde yaşadığımız stres bozuklukları, anksiyete ve panik atak gibi rahatsızlıklar çocukluğumuzla ilgili olabilir. Karmaşık travma ise çocukluktan başlayarak uzun yıllar devam eden bir psikolojik sorun olarak tanımlanıyor.  “karmaşık travma” ya da “karmaşık travma sonrası stres bozukluğu” olarak adlandırılan bu durumda çocuk baskı altında yetiştirildiğinde hem kendi benliği hem de diğerleri ile ilişkilerinde ciddi bozukluklar meydana gelebiliyor.Hadi, daha detaylı bakalım...
Yüksek Oranda Strese Maruz Kaldığınızda Vücudunuzun Gösterebileceği Belirtiler
Stres, günlük yaşamda her insanın başına gelebilen bir tepkidir. Normal düzeyde bir stres yaşamanız sizi olumsuz etkilemeyebilir. Fakat normalden fazla stres size olumsuz yönde dönüşler yapmaktadır. 2015 yılında yapılan bir gözlem çalışması, yetişkinlerin stresi ne ölçüde algıladıklarına baktı ve %59'unun yüksek düzeyde stres yaşadığını buldu. Aşırı stres veya sık görülen stresler vücudun düzenin bozulmasına neden olabiliyor. Buna bağlı olarak fiziksel ve zihinsel sağlığınız için zararlı olabilir. Stres herkesi farklı etkilemesine rağmen aşırı stresli olmanın bazı ortak belirtileri vardır. Gelin hep birlikte aşırı stresli olup olmadığınızı anlayabilmeniz için stres esnasında görülebilecek belirtilere bakalım.
Zihninizi Derinlemesine Temizleyerek Yeniden Doğmuş Gibi Hissedeceğiniz 7 Adım
Fiziksel yorgunluğunuz zaman içerisinde etkisi geçer ancak zihinsel yorgunluk farklıdır. Kendimizi bazı dönemler stresli veya köşeye sıkışmış hissederiz. Bu süreçlerin içinden geçmemiz gerekiyor ancak pek de kolay olmuyor. Bunun yanı sıra yaşanan ekstrem durumlar, negatif ruh hali gibi faktörler de bazen biz fark etmeden zihnimizi ele geçirir. Ardından zihinsel yorgunluk kaçınılmaz olur. Vücudumuzda oluşan fiziksel negatifliğin yanı sıra, zihnimizi esir alan negatif duygular da tüm yaşamımızı etkiler. Zihninizi dağıtmak ve stresi yenebilmek için 7 ipucunu sizler için derledik.
Reklam
Bunca Zamandır Yanlış Uyuyorsunuz! Uzman Psikolog Uyku Kalitenizi Arttıracak 5 Yöntemi Açıkladı
Psikolog ve mental sağlık uzmanı Robert Common, her gün uyumaya çalışırken yaşanan zorlukların normal olduğunu söylese de, etkilerinin size kötü yansıyacağını ekliyor. Uyku kalitesini etkileyen faktörler çabuk değişen ruh halleri veya psikolojik diğer semptomlar olabilir.Robert, uyku problemlerinin ayrıca mental rahatsızlık problemlerinin ilk semptomu olduğunu söylüyor. İşte rutininize dikkat ettiğiniz zaman uyku kalitesini arşa çıkarak o adımlar... 👇
Reklam
Bu Afetin Acısı Geçer mi?
etiket
Acı çekerken acıyı daha da derinleştiren o acının geçmeyeceğine dair katı düşüncelerimizdir. Bu düşüncelerden o kadar kaçarız veya onları görmemezlikten geliriz ki sonunda acı ıstıraba dönüşür. Depremin ardından acıyla dolup taşan kalplerimizle yaşamaya devam etmek kolay olmayacak. Kocaman, koyu renkli, köşeli, rahatsız edici sertlikteki bu acıyı kim niye istesin ki?
"Terapiye Ne Zaman İhtiyacım Var? Doğru Terapisti Nasıl Bulacağım?" Tüm Yönleriyle Terapiste Başvurma Süreci
etiket
Kişi herhangi bir sıkıntıyla karşılaştığında önce kendi öz kaynaklarını harekete geçirmelidir. Kişide ortaya çıkan bir ruhsal sıkıntı; doğru ve etkili bir değerlendirmeyle, ne kadar süredir, hangi zamanlarda, ne sıklıkla ve ne yoğunlukla ortaya çıktığını tespit etmeyle, iyi bir gözlem yapmayla, ailenin koşulsuz desteğiyle, yerinde müdahalelerle ve doğru bir bilgi edinmeyle, bazen kolaylıkla aşılabilmektedir. Ancak zaman zaman da bu yöntemlerin sonuç vermediği durumlar olabilir ve çözülemeyen sıkıntılar çoğunlukla büyüyerek içinden çıkılması gittikçe zorla- şan bir kısırdöngü halini almaya başlayabilir. İşte bu noktada bir terapistin desteğini almak faydalı olacaktır.Ayrıca terapi sadece ruhsal sıkıntıların çözümlenmesi ile sınırlandırılamaz aynı zamanda sağlıklı bireylerin daha bilinçli olmasına da yardımcı olarak hizmet verebilir. Çünkü terapi kişinin duygu ve düşüncelerinden dolayı yargılanmadan güvenli bir ortam içinde sorunlarını incelemesine imkân yaratır ve geçmişte yaşanan sorunlarla şimdikileri anlamlı bir şekilde birleştirerek farklı bir bakış açısı getirir.
Reklam
İnsanlar Neden Felaket Senaryolarına Sahip Dizi ve Filmleri İzlemeyi Seviyor?
HBO'nun eleştirmenler ve izleyiciler tarafından çok beğenilen 'The Last Of Us' dizisi aşkı, kaybı ve hayatta kalmayı anlatan bir video oyunundan uyarlandı. Parazitlerle işgal edilen bir dünyayı temsil eden yapım anlaşıldığı üzere kıyamet sonrasını anlatan bir hikayeye sahip. Peki, 'The Last of Us' ve benzeri yapımlar neden bu kadar ilgi görmekte? Gelin, bu nedenleri uzmanlarından öğrenelim👇👇
Reklam
En İyi Terapistim “Ben”
etiket
Kişinin kendi içsel ve manevi dünyasını keşfe götüren bir yola çıkması çok kolay bir tercih değildir. Evrensel değerlerin, bizi biz yapan kendi değerlerimizle (birey olarak ait olduğumuz sosyal yapımız, ailevî bağlarımız, inançlarımız, geleceğe dair düşlerimiz, bazen yüreğimizi acıtan bazen de düşündüren türkülerimiz, Yunus Emre, Mevlâna, Hacı Bektaş ve Hacı Bayram gibi manevî önderlerimiz, eski zamanları anlatan tonton yaşlı ninelerimiz ve dedelerimiz, düğünlerimiz ve can yakan ağıtlarımız, şehitlerimiz ve erenlerimiz, baharda çaput bağladığımız söğüt ağaçlarımız vb.) harmanlandığı bu kitap ile kendimize nasıl baktığımızı görecek, duyguların gücünü hissedecek ve en iyi terapistin kendimiz olabileceğini özümseyeceksiniz. Günlük yaşantıdan kaynaklanan engelleri aşmak, içteki boşluğu doldurmak, sorunları çözmek, zorluklarla başa çıkmak, sağlıklı ve mutlu olmak için bu kitapla, kendinizdeki sevgiyle, güçle, inançla ve istekle kendinizi nasıl yeniden yaratacağınızı göreceksiniz, kaderinizi yeniden yazacaksınız. Bu süreçte “ben” ve “öteki” arasındaki ilişkiyi anlamak açısından psikoterapi süreci ve uygulamaları çok iyi bir örnek oluşturur. Bu nedenle mesleğimden yola çıkarak hayatlarına bir şekilde girdiğim ve acılarına ortak olduğum ve okurun bilincin işleyişini daha yakından kavramasına imkân tanıyan danışanlarımın terapi deşifrelerinden alıntılara kitapta bolca yer vermeye çalıştım. Çünkü ister tanı koyma, ister terapiye başlama amacıyla olsun danışan-terapist ilişkisi ötekini anlamak açısından bize çok önemli ipuçları verir.
Kendi Kendimizin Terapisti Olabilmek: Kendini Tanı Kendini Bil!
etiket
“Kendini tanı” der Sokrates... Kendini tanı ve kendine ilk önce sen yardım et manasında duymak gerekir bu sözü... Çünkü ruhsal sorunların bilimsel yollarla tedavisi olan psikoterapiye ihtiyaç duymadan ve bir psikoterapiste başvurmadan önceki aşamalarda, insan kendi kendinin terapisti olabilecek ve ruhsal sorunlarıyla baş edebilecek beceri ve güce sahiptir. İş, bu gücün ve becerinin nasıl kullanılacağını bilmekte biter. Bunun da ilk koşulu “kendini tanımak”tır.Örneğin, şöyle düşünebiliriz: Yeni bir cihaz aldığımızda, onu kullanma kılavuzunu okumadan bildiğimiz kadarıyla kullanırsak, en etkili ve doğru biçimde kullanıp kullanmadığımızdan emin olamayız; üstelik hatalı kullanarak zarar verip bozulmasına neden olabiliriz. Benzer şekilde kendimizi tanımdan, kendimizle ilgili doğru ve yeterli bilgiye sahip olmadan, duygu, düşünce ve duyumlarımızın farkında olmadan hem kendimizi, sevdiklerimizi ve hayatı olduğu gibi koşulsuzca sevip kabul edemez hem çevremizle etkili ve sağlıklı ilişkiler kuramaz hem de kendimizi ve hayatımızı dışarıdan gelen etkilere karşı doğru bir şekilde konumlandıramayız. Bunun sonucunda da yaşadığımız ruhsal sorunların üstesinden gelebilmemiz mümkün olmaz. François de la Rochefaucauld’un dediği gibi:Çoğu zaman insan kendi kendini yönettiğini sanır ama aslında yönetilir. Kafasıyla bir amaca doğru yönelirken, gönlü hiç fark ettirmeden onu bir başka yöne sürükler.
Reklam
İnsan Neden Öz Güvensiz Olur?
Güven eksikliği neyden kaynaklanıyor? Tabii ki de küçüklükten tutun karşılaştığınız sorunlara kadar sizi etkileyecek bir takım faktör bulunuyor. Fakat asıl arkasında yatan psikolojik sebepleri biliyor muydunuz? Gelin hep birlikte bir göz atalım...👇
Dikkat! Psikolojide 'Karanlık Üçlü' Olarak Geçen Bu Kişilerle İş Hayatınızda Karşılaşabilirsiniz!
Karanlık üçlü psikolojide narsisizm, makyavelizm ve psikopatinin kişilik özelliklerini ifade eder. Kötü niyetli nitelikleri nedeniyle bu grup 'karanlık' olarak tanımlanır. Toplumda sıkça rastlanan bu kişiler, elbette iş hayatında da görülmekte. Şimdiye kadar bir çalışma arkadaşınız tarafından sırtınızdan vuruldunuz mu? Eğer bu tarz olaylar size aşina geliyorsa bu insanlarla çoktan karşılaşmış olabilirsiniz. İş hayatında bu tip insanlarla karşılaşırsanız neler yapabileceğinizi beş maddede sizler için derledik. Etrafınızda bu tarz insanlar var olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız sizi içireğimize alalım👇
Normal Olmayan Durumlarda Normalleşmeye Çalışmak Ne Kadar Normal?
etiket
Ülkece zor süreçlerden geçiyoruz. Kimimiz uyku, kimimiz yeme problemleri yaşıyoruz. Kimimiz kabuslarla uyanıyor, kimimiz hiç uyuyamıyoruz. Kimimiz evlerimizi terk ettik, kimimiz başka seçeneği olmadığı için tüm güvensizliğine rağmen aynı çatı altında kaldık. Kimimiz maddi, kimimiz manevi yardımlar için seferber olduk. Her yeni kurtuluşa sevindik, her yeni kaybedişe üzüldük. Tek yürek olduk.
Reklam