Uzman Psikoterapist Arzum Gülsar Anlattı: Depremin Doğal Sonucu Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş depreminin sonucunda insanlarımız birçok maddi ve manevi kayıplara uğradılar. Yaşanan bu kayıplar ise kişilerin birçok duyguyu bir arada yaşamasına neden oldu. Birçok doğal afet gibi yaşanan deprem de insanlarda travma sonrası stres bozukluğu görülmesine sebep olurken Uzman Psikoterapist Arzum Gülsar depremin doğal bir sonucu olan TSSB'yi sizler için anlattı.
İş Yerinde Zorbalığa Uğradığınızın Kanıtı Niteliğinde Olan 15 Üstü Kapalı İşaret
İş yerinde zorbalığa uğradığınızı anlamak çoğu zaman güç olabilir. Bazen şaka yoluyla söylenen sözler, ciddi manalar taşıyor olabilir. Teknik olarak zorbalık, taciz sayıldığı için bunun yaptırımları olabilir. O yüzden gizliden gizliye, üstü kapalı yapılan zorbalığa karşı gözünüzü dört açmanız gerekli. Peki iş yerinde zorbalığın üstü kapalı işaretleri nelerdir? Sıraladık. 👇
Duygusal Detoks Uygulaması Yapalım
Ulusça çok zor günlerden geçtiğimiz bu süreçte zihin ve ruh sağlığımızı koruyabilmek ve olabildiğince dengede kalabilmemiz adına hazırlamış olduğum bu Duygusal Detoks uygulamasını kendi kendinize rahatlıkla yaparak, yüreğinizde bir nebzede olsa ferahlama yaratabilirsiniz. Boğazınıza düğümlenen kelimeleri ses ve yazı ile farkındalıkla ifade etmek tahmin ettiğinizden çok daha fazla işe yarayacaktır.
Depremin Psikolojik Yıkımı: Depremzedeler Afet Sonrasında Hangi Hastalıklarla Karşılaşabilirler?
Yaşanan Kahramanmaraş depreminin büyüklüğü etkilenen insan sayısının da oldukça fazla olmasına neden olmuştur. Deprem gibi doğal afetlerin ilk önce fiziksel etkileri ortaya çıkar. Ancak bu doğal afetlerin fiziksel etkilerinin yanı sıra psikolojik etkileri de vardır ve bu etkiler yaşanan olaylardan bir süre sonra ortaya çıkmaya başlarlar. Depremzedeler hangi psikolojik hastalıkları yaşayabilirler ve bu hastalıkların etkilerini azaltmak için neler yapılabilir sizler için anlattık. Keyifli okumalar!
Sağlıklı Olmak ve Sağ Kalmak Size Suçlu mu Hissettiriyor?
“Travma sonrası hayatta kalmak”, “travma yaşamamak” ve “travma mağdurlarına akut dönemde yardım etmek”, travma yaşamak kadar zordur. “Suçluluk duygusu”, kötü olaylardan “kendini sorumlu tutmak” demektir. Genel hatlarıyla “çok yanlış bir şey yaptığımızı düşündüğümüzde” ya da “önemli bir sosyal veya ahlaki kuralı ihlal ettiğimizi varsaydığımızda” ortaya çıkan, bilinçli veya bilinçdışı yaşanabilen derin ve yıkıcı, “kefaret isteyen” bir duygudur. “Sağlıklı olmanın ve sağ kalmanın suçluluğu”, ise “otosuçluluk”tur. Başkasının öldüğü veya büyük acılar çektiği bir durumda hayatta kaldığımız ve sağlıklı olduğumuz için, gerçekçi olsun ya da olmasın, “sanki yapabileceğimiz bir şeyler varken yapmadığımızı düşünerek” kendimizi suçlu hissetmektir, utanmaktır, sahip olduğumuz güzelliklerle aramıza mesafe koymaktır. Mağdurların yerine ölmüş olmayı ve mağdurların başına gelen şeyin kendi başımıza da gelmesini dilemek ya da hayatta kalmayı veya sağlıklı olmayı hak etmediğimize dair “derin bir suçluluk inancı” taşımaktır.
Hepimize Birçok Görevin Düştüğü Çok Yönlü Bir Sürecin Başındayız. Şimdi Birlik ve Şefkat Zamanı!
Bu yazıyı sonuna kadar oku lütfen. Çünkü sana farklı bir perspektif kazandıracağına oldukça eminim. Ulus olarak acımız büyük. Şimdi tek kısa, orta ve uzun vadenin çıkışı DAYANIŞMA ve kolektif birlik halini yaratma. Bu birliğe HİZMET edecek herkesi bir arada tutma. Topraklarımız, yeryüzümüz, insanlarımız büyük bir afet yaşıyor. 10 il etkilenirken en çok yara alan illerde derin travmalar ve travmasal yaslar var. Ülkenin tümü günlerdir seferber oldu. Devlet, millet, kamu ve sivil toplum örgütleri herkes kendi imkanları dahilinde en iyisini yapmaya çalışıyor. Yemekler, kıyafetler, çadırlar, battaniyeler... Ekipler canla başla, zor koşullarda çalışıyor. Onlar büyük kahramanlar gerçekten. Şahit olunan durum herkes için bir kolektif yas, kolektif üzüntü. Tabi tüm bunlar olurken iyi ve kötünün bir arada olduğu bu dünyada kaotik durumlar, yanlışlar, yağmalamalar, öfke, sinir her şey bir arada yaşanıyor. Tıpkı hayatın içindeki en küçük farklı bir problem yaşanırken olduğu gibi...
Medyadaki Deprem Kaç Şiddetinde? Çocuklarımızı Nasıl Koruruz?
Tarifsiz bir acıyla sarsıldık. Ülkemizin başı sağ olsun. Göz göre göre gelen bir felaketi maalesef derin bir sarsıntıyla yaşadık. Bilim insanlarımızın yıllardır dile getirdiği ve uyardığı bir deprem senaryosu gerçeğimiz oldu. Her bir haneye ateş düştü, içimiz yanmaya devam edecek.
Depremzede Sevdiklerimize Nasıl Destek Olmalıyız? Dikkat Etmemiz Gereken Noktalar Neler?
Ülkemizde yaşanan felaketten sonra depremzedelerin zorlu mücadelesi şimdiden başladı. Evlerini ve işlerini geri kazanabilmek için maddi olarak her desteğe ihtiyaçları olacağı kesin. Ama depremzede yakınları olarak bu insanların manevi desteğe de bir o kadar gereksinim duyduklarını unutmamalıyız. Bu konuda neler yapabileceğimiz ve felaket kurbanı olan sevdiklerimize nasıl davranacağımız sorularının yanıtlarını içeriğimizde derledik. Buyurun detaylara.👇
Dur, Düşün, Eylem Planla, Harekete Geç!
Arı ve sineğin hikayesini bilir misiniz? Bir sinek ve arıyı çocuğun gözünden inceleyelim, anatomik yapılarına, türlerinin özelliklerine fazla girmeden yani.Doğada dik olarak bırakılan bir kola şişesine bir sinek girer çıkmak için sağa sola yalpalar, belki çıkar belki çıkamaz ama çarpa çarpa uğraşır durur.Ama arı şişeden çıkmak için önce göğe doğru yükselir, sonra çıkar.Eğer şişeyi ters çevirirseniz, arı çıkmak için yine göğe doğru yükselme eğilimi gösterecektir ama bu kez şişenin dibine değecektir.Sinek bildiğimiz sinek, sağa sola çarparak heyecanlı heyecanlı hareket edip bir şekilde çıkışı bulmaya çalışacaktır. Çünkü yönsüz olarak, deneme yanılmalarla geçiriyor hayatını.Peki ya arı? Hedefi var, sanki düşünürcesine çırpıyor kanatlarını anlamlı yükselişleri var ve hedefe yönelişleri, kararlı… Bildiği doğrudan şaşmadan defalarca aşağı inip yukarı çıkıyor ve şişenin dibine çarpıyor.Şartlar değiştiğinde yeni duruma uyum sağlaması biraz zaman alıyor arının, eski bildiklerini yani içgüdüsel davranışlarını tekrarlayıp duruyor.Sinek de iç güdüsel, heyecanlı, hiperaktif davranışlarını sergiliyor.